{
    "title": "Ciltte Kızarıklık",
    "image": "https://www.kizariklik.gen.tr/images/ciltte-kizariklik.jpg",
    "date": "19.01.2024 16:21:12",
    "author": "oktay öztürk",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Ciltte Kızarıklık,</b> Cilt üzerinde oluşan kızarıklığın birçok çeşitli nedeni vardır. Açık tenli kişilerde daha çok görülmekte olan bu durumun kılcal damarların yüzeye daha yakın olması ve hızlanan kan dolaşımı ile ilgili olduğu söylenmektedir. Bazı yiyecekler (Baharatlar), buhar, sıcak, stres, soğuk ve kullanılan bazı ilaçlar cildin kan dolaşımını hızlandırmaktadır. Kan damarlarının yüzeye çıkması durumu ya yapısal ya da sonradan oluşan bir durumdur. Özellikle de açık tenli kişilerde genetik olarak birtakım hassasiyetleri olanlar var ise çevresel etkenler cildinize daha fazla zarar vermektedir. Cildin çok sayıda çeşitli görevleri olan hücreleri vardır. Bu hücrelerden bazıları ise çevresel etmenlere karşı savaşarak ciltteki damarları ve diğer hücreleri korumaktadır. Çevresel etkenler arasında en önemli olanı ise bilindiği gibi güneş yani ultraviyole (UV) ışınlarıdır.</div><div><br></div><div>Özellikle de UV cildin dermisine yani (Damarlar ile hücrelerin bulunduğu tabakaya) kadar rahatlıkla inmektedir. Burada bulunan yapıları olumsuz yönde etkilemektedir. Bu yüzden de cilt damarlar hasarlanır, kurur, lekelenir, kırışır ve cilt kanseri olabilir. Şayet stres ile sıkıntı 'flushing' adı verilen kızarmalar birden ortaya çıkıyor ise herhangi bir hastalık ile ilişkilendirilmemiş ise (Ani tansiyon yükselmeleri) ve benzeri durumlar cilt üzerinde oluşan kızarıklık kalıcı değildir. Bireyin duygu durumlarını kontrolü altına alması, bazı dolaşımı düzenleme etkisine sahip olan kremleri kullanması tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Aynı zamanda da ışık terapileri sayesinde tedavi süreci hızlandırılmaktadır. Şayet ciltte oluşan kızarıklık kalıcı ise; buna neden olan diğer etkenler mutlaka araştırılarak tedbir alınmalıdır. Genelde kalıcı olan kızarıklık olduğu zaman 'rozasea' hastalığından şüphe edilmektedir.</div><div><br></div><div><b>Ciltte Kızarıklık Sebepleri Nelerdir?</b></div><div><br></div><div>Rozasea hastalığı ülkemizde de sık olarak görülen bir hastalık türüdür. Bu hastalık genelde açık ten cilt rengine sahip olan kişilerde görülmektedir. Saymış olduğumuz çevresel etkenler ile yakından ilişkili olan hatta bazen de mide rahatsızlıkları ile de kendini gösteren bir cilt problemidir. Bu hastalık çoğu zaman kişide estetik korkular uyandırmakta olan rozaseanın; cilt dışında gözlerde kuruma ve kızarıklık olabilen formundan yalnızca ciltte kızarıklıkla kendini gösteren formuna akne ve benzeri sivilcelerinde oluşan kızarıklığa eşlik ettiği formdan burunda görülen büyüme ile (Rinofima) sonlanan formuna kadar görülen birçok çeşitli tipleri vardır. Rozasea hastası olan kişilerin genetik yatkınlıklarının yanı sıra bir de ırksal (Akdeniz Kuzey Avrupa) gibi yatkınlıklarının da olduğu bilinmektedir. Bu hastalık otuz kırk yaş arasında ve bayanlarda erkeklere oranla daha çok görülmektedir. Demodeksi adı verilen bir parazitin ve birlikte yaşadığı bazı özel bakterilerinde rozasea hastalığına neden olduğu bilinmektedir.</div><div><br></div><div>Ayrıca da hücresel savunmanın da azaldığı durumlarda ise serbest halde bulunan radikallerin rozaseya yol açtığı son yıllarda bildirilmektedir. ROzasea hastalığı ve ciltte oluşan kızarıklığın tedavisinde izlenilmesi gereken ortak nokta çevresel etkenleri uzaklaştırmak olmalıdır. Özellikle de güneş koruyucularda oldukça fazla miktarda oktinoksat ve çinko oksit içerikler UVA'yı tam bloke edebilen güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır. Gıdalardan ise kafein içeren mayalı içeceklerin alınmasına ve özellikle de alkol tüketimine son derece dikkat edilmelidir. Aynı zamanda da çok sıcak içecek içmek ve yemek yemek gözden geçirilmelidir. Kişi duygusal iniş ve çıkışlarını kontrol altına almalıdır. Bütün bunların yanında intense pulsed light (IPL) tedavi yöntemi ya da damar lazerleri yardımı ile kızarık olan bölgeler hafifletilmektedir. Özellikle de rozasea hastalığı için kullanılması gereken kremler içinde metronidazol ya da tetrasiklin, doksisklin antibiyotikleri içeren kremler vardır. Dirençli durumlarda ise isotretinoin tedavisi önerilmektedir.</div><div><br></div>"
        }
    ]
}